30 Aralık 2010 Perşembe

Kaynak Mutlaka Yazılacak


Dönem ödevi konusunu yazarken,
daha sonra kaynak bulma çilesini de anlatırım diye yazmıştım.
Ödevler dağıtılır, daha sonra yazım kuralları şöyle bir geçilir
ve değişmez kural bir daha hatırlatılırdı. ‘kaynak mutla yazılacak’
Yazılacak yazılmasına da o kaynak nasıl bulunacak?
Şimdi düşününce inanması ne kadar zor geliyor o zamanlar çektiğimiz zorluklara.
İlkokul yıllarında her sınıf için hazırlanmış okul ansiklopedileri olurdu.
Kapağı kalın, üstünde genellikle bir öğrenci resmi olurdu
ve adı yazardı ‘5 Sınıf Ansiklopedisi’
Ödevler oradan yapılırdı, ama oda herkeste olmazdı,
 sadece sınıfta bir veya iki kişide olurdu.
Daha sonra ortaokul yıllarında aldığımız dönem ödevlerimiz için
(o zamanlar her dersten dönem ödevi verilirdi)
kendi ders kitaplarımızdan yararlanırdık,
ama onlarda çok kısa birkaç satır olurdu yeterli gelmezdi.
Şanslı isek cilt cilt ansiklopedileri olan bir tanıdık veya onun tanıdığı olurdu ki
hiç böyle bir tanıdığım olmadı.
Gerçi son zamanlarda gazetelerde verilen ansiklopediler yaygınlaştı
da lisenin son yıllarını onunla idare ettik.
Peki bunca zorluğa rağmen neden kütüphaneye gitmiyorduk?
Yaşadığım yerde inanması güç ama doğru dürüst bir kütüphane yoktu.
Birkaç tane okul kütüphanesi o kadar.
Onlarda ya bize uzak olurdu,
ya kendi öğrencisinden başka öğrenci almazdı,
ya da gidince çeşitli nedenlerle içeri giremezdik kapalı olurdu
veya görevli olmazdı.
İçeri girsek bile bu defada kaynağa ulaşamazdık.
Görevliye yeterince dert anlatamazdık o da zaten dinlemek istemezdi,
çoğu zaman hiç bakmadan yok derdi,
bazısı konuyu sorardı sonra bir kitap getirirdi hiç alakasız bir şey,
ara tara konun yok içinde, olsa bile kısacık yeterli değil
cesaretin varsa git ikinci bir kaynak iste.
Olurda bulursan kaynağı bu defa da dışarı çıkarmak yasaktı.
Kısıtlı zamanda hemen aceleyle orda yazıp,
kapanmadan teslim etmen gerekirdi.
Şimdi bile bunları yazınca o zamanlar ki hayal kırıklıklarımı hissettim içimde.
Çoğu zaman ıslanarak, karda, akşam karanlığında okul çıkışında büyük ümitlerle gittiğimiz kütüphanenin kapısından geri döndüğümüz zamanlar geldi aklıma.