25 Ocak 2011 Salı

Radyolu Günler


Kulağında radyo sesi ile büyüyen bir nesil olarak radyonun yeri bende apayrıdır.
Elektriksiz ve tabi haliyle televizyonsuz çocuklu günlerimden aklımda kalan karışık seslerden en net olanı radyo sesidir.
İçli hasret, ayrılık, gurbet türkülerini, en güzel ve duru seslerden
sanat müziklerini ben ondan dinledim.
Yüzünü görmediğim ama zihnimdeki resmiyle sesini tanıdığım sanatçıları merakla bekledim.
Bir roman bir hikâye ile küçük yaşımda ilk romanlarımı bitirdim,
çocuk bahçeleri ile oyunlar, bilmeceler öğrendim.
En az üç dilde yayınlanan haberleriyle, radyo tiyatrolarıyla,
arkası yarınlarla hayal gücümle değişik dünyalara dalıp gittim.
Çocukluğumun uzun karanlık kış gecelerimizin tek arkadaşı,
yolları kapanmış köyümüzün dünya ile tek bağlantısı radyo.