27 Temmuz 2012 Cuma

Sus Söyleme


Bazen ilk kelimeyi söylemek, susmaktan daha zor...

26 Temmuz 2012 Perşembe

Ekinden Sonra

Bizim oralarda hepi topu iki üç ay süren yaz mevsimi çok önemlidir.
Yaz mevsimi hasat zamanıdır, uzun ve çetin geçen kışa hazırlık zamanıdır.
Bizim oralarda yaz mevsiminde hayat durur, zaman durur,
adeta bir yarış başlar, daha çok iş için...
Çoluk çocuk, yaşlı, genç fark etmez herkes üzerine düşen görevi yapar.
Ne uyku her zaman ki gibi uyunulur, ne yemek her zaman ki gibi yenilir.
Her şeyden feragat edilir, daha çok zaman için, daha çok iş için...
Bizim oralarda her şey hasat sonrasına göre planlanır.
Düğünler, okul alışverişleri, akraba ziyaretleri...
Sonra zaman geçer,
güneşin yakıcılığı geçer,
uzun günler kısalmaya başlar,
ekinler toplanır,
buğdaylar yıkanır,
çoğu un bile olur.
Gurbetten birkaç haftalığına yardım için gelenler döner.
Şimdi zaman tek düzedir artık,
sıradan, telaşsız, sakin akar...
Hasadı iyi olanlar mutludur, kafası sakindir.
Şimdi sıra verilen sözlere gelmiştir,
ekin sonrasına ertelenen hayatı yaşamaya gelmiştir.
En güzel önlükleri, yakalıkları, çantaları alma sırasıdır şimdi.
Düğün yapma, çeyiz sarma sırasıdır.

24 Temmuz 2012 Salı

Vakit

Bir gün gitme vakti de gelir...

16 Temmuz 2012 Pazartesi

Gurbet Elde Bir Başıma Neyleyim*

Gurbet, dayanması zor...
Kiminin aklında anne mantısı,
kiminin yüreğinde anne özlemi,
kiminin burnunda boğaz havası,
kiminin ağzında simit tadı,
kiminin yüreğinde her yaz biraz daha boy atmış yeğen hasreti,
gurbet zor...
Tek başına gidilir, tek başına çekilir gurbet acısı...
Herkesin, her şeyin hasreti tek yüreğe sığdırılır.
Gurbet tek yürekte çekilir...

*Yazının başlığı bu şarkıdan.

12 Temmuz 2012 Perşembe

Saymaca

Bazen kazandıklarımı sayıyorum,
çokca da kaybettiklerimi...

Kumbara

Bu aralar hüzün biriktiriyorum bol bol...

3 Temmuz 2012 Salı

Karşılıksız Sevgi

                                                                        Ceyted

Çoğu zaman çevremdeki olumsuzluklara takılıp kalıyorum.
Birde insanlara...
Parasıyla, arabasıyla, gezdiği yerlerle,
kıyafetleriyle övünen ama gerçekte elinde bir şey olmayan insanlara...
Her şeyi kendilerine hak gören, paylaşmayan, vermeyen, bencil insanlara...
Sevmeyi, sevilmeyi bilmeyen, ömründe kimseye el uzatmayan,
gerçekte duymayan, görmeyen insanlara...
Ömründe sadece ben, önce ben diyen kendi haricinde kimseyi umursamayan insanlara...
Ve daha sayamadıklarıma...
Ümitsizliğe kapılıyorum o zaman hem kendi adıma hem de ihtiyacı olanlar adına.
Sonra uzun sürmüyor bu düşüncem bir bakıyorum hiç beklemediğim zamanda,
hiç olmayacak bir yerde ne güzel insanlarla karşılaşıyorum.
Sadece birkaç saat geçirmem bile yetiyor onlarla,
gözlerinde ki o ışıltı yüreğime işliyor,
aslında hep tanıyor gibiyim onları, sanki tanıyorum da sohbetlerimiz,
konuşacak konularımız yarım kalmış gibi kaldığımız yerden devam ediyor.
 Ve öyle sevgilere, fedakârlıklara şahit oluyorum ki gözümde bir kez daha yüceliyor hepsi.
Saf, karşılıksız, çıkarsız sevgilerine şahit oluyorum, 
etraflarına yaydıkları ışığa birde...
Sayelerinde gülen yüzlere, ışıldayan gözlere şahit oluyorum.

Hasat Bereket


Hasat zamanı yavaş yavaş yaklaşıyor.
Kimisi bahçede ki erik ağacından,
kimi dönüm dönüm bağından topladığını paylaşıyor.
Herkes kendince bölüşüyor,
paylaşmak hasadın bereketini arttırır bunu herkes biliyor.