Şimdilerde bazen işe gelmek için, bazen arkadaşlarımı görmek için, bazen aceleyle marketten bir şeyler almak için yürüdüğüm bu yollar bir zamanlar benim okul yolumdu.
Ben bir zamanlar o yolda;
Bazen uykusuz, bazen sıraya geç kalmış, bazen ıslanmış, bazen yağan kardan korunmak için iyice sarılıp sarmalanmış, bazen üşümüş, bazen sıcaktan bunalmış...
Ama hep okula gitmek için yürürdüm.
Bazen elimde ödevim, bazen eşofmanlarım, bazen şemsiyem, bazen kabanım...
Bazen okula gitmek için sabırsız, bazen ödevimi yapmadığım için veya sınava
çalışmadığım için korkarak,
bazen arkadaşlarımla güle oynaya, bazen beni tek başıma bıraktıkları için somurtarak,
bazen yolda tanıdığım birileri ile sohbet ederek, bahçelerde oynayan çocuklara gülerek,
bazen bom boş ıssız sokaklarda tek başıma.
Bazen okul önünde ki kırtasiyeden yazılı kâğıdı veya kalem ucu alarak.
Bazen doğruca sabırsızca okula gittiğim okul yolları.
Bu yolları şimdilerde ise içimde başka sıkıntılar,
kafamda başka düşünceler ile yürüyorum.
kafamda başka düşünceler ile yürüyorum.
O günlere inat hiç acele etmiyorum,
zamanla beraber değişen şimdilerde birkaç katlı o apartmanlara, sokaklara, insanlara, eğer denk gelirsem okulun şimdi ki öğrencilerine dikkatle bakıyorum.
O zaman çektiğim sıkıntıları şimdi ya küçümsüyorum, ya da daha derin hatırlıyorum.
O günlerde giydiğim siyah okul formama inat, üstümde hep renk renk kıyafetler oluyor.
İki örgülü sıkı sıkıya bağlanmış saçlarıma inat saçlarım açık, geç kalma telaşım yok...
Sokakta karşılaştığım öğretmenlerden korkmuyorum.