26 Kasım 2010 Cuma

Ben Bir Çay Demleyeyim

                                                  
Bu cümleyi kurmayı hep sevmişimdir.
Mesela bir film izliyorum bir karakter 
‘ben bir çay demleyeyim de karşılıklı içelim’ diyor
o zaman bile içim sıcacık olur izlemeyeceğim varsa bile
izliyorum o filmi.
Çay bana aile ortamını, çay eşliğinde yapılan cıvıl cıvıl sohbetleri
çağrıştırır.
Bizde çay çok içilir, bir gelenek sanırım eve ansızın bir misafir gelse
bile ocağa yemekten önce çay konulur, öyleye iyi demlenmeli
çiğ kalmamalı.
Ben ne zaman yorulsam, canım sıkılsa, acıksam,
uzun bir yolculuktan evime dönsem, üşüsem aklıma ilk o gelir.
Çünkü çay benim için evime kavuşmak,
ısınmak bir dost yüzü görmek, dinlenmek,
güzel bir kahvaltı eşliğinde güne başlamak demektir.
Öğrencilik günlerin de ders aralarında kantin de, öğrenci evlerinde
kupalarda kah dedikodu yaparak, kah gülerek saatlerce sohbet ederek,
ders çalışırken ekmek arası peynire ya da hazır keke katık
yaptığım çaylar, aç bitap eve dönüşlerimizde 'eeee ne yemek yapalım?'
sorularına 'peynir, zeytin var birde çay yapalım' diye çare olan çaylar
gelir aklıma.
Bu kadar anlatmaya içimden geldi ‘ben bir çay demleyeyim’ de
içelim hep beraber şöyle sıcacık.