Köyde yaşamak;
temiz ayaz kokusunu içine çekmektir,
karlı bir günde, kardan yolların kapandığı bir günde
kızakları çeken atların zil sesini duymaktır.
Bahara doğru yeni doğmuş oğlaklarla harmanda oynamak,
yumurtadan yeni çıkmış sarı sarı kaz civcivlerini sevmek,
tavuk yumurtalarını toplamak demektir.
Canın sıkılınca gelincik tarlalarında yürümektir.
Bahara doğru çoluk çocuk imece usülü, tarlaların taşını ayıklamaktır,
bereket dualarıyla geçen yıldan ayırdığın tohumları tarlaya serpmektir.
Heyacanla boy atmasını, sararmasını beklemektir başakların.
Altın sarısı, ağırlıktan başı yere eğilmiş o başakları
yağmura yakalanmadan alelacele biçmektir.
İmece usülü biçilen tarlalarda, ırgatların savurduğu tırpanların sesinin
uyumlu bir melodi gibi yankılanmasıdır.
Bazen çeşit çeşit türkülerin eşlik etmesidir,
bazen özenle hazırlanan ırgat yemekleri yemek,
yeni biçilen otların üstünde bir 'cıgara' molası vermek demektir.
Ardından çalı çırpıyla yakılmış ateş üstünden kaynayan isli demlikten çay içmektir.
Bazende şansına tarlada ot tırmıklarken bir ikindi vakti yağmura yakalanmaktır,
şansın varsa kuru otlardan kendine bir siperlik yapmaktır,
şansın varsa kısa sürer yağmur,
şansın varsa fazla ıslanmazsın,
şansın varsa kalan otları toplamana izin verir yağmur,
şansın varsa bir güneş açar, renk renk bir gökkuşağı çıkar,
şansın varsa eve dönerken bir at arabasına denk gelirsin...
Şansın yoksa, kalan son enerjinle eve yürüyerek dönersin,
şansın yoksa, yarın yine aynı tarlada tek başına ot tırmıklarsın.
Köyde yaşamak;
köyde yaşamak zamanla yarışmaktır,
buğdayları kurutmak,
gece yıldızlar altında, serin bir gecede kuruyan buğdayları beklerken uyuya kalmaktır.
Buğdayları tertemiz yıkamak, un için değirmende sıraya girmek demektir.
Koyunları kırkmak,
termemiz yünlerden yorganlar yapmaktır.
Ocağın her daim tütmesi, kazanlarda yaz sütlerinin kaynatılması demektir.
Herşey bitince...
Zaman geçince...
İşler biraz olsun kolaylayınca...
Buğdaylar ambara konulunca...
Kışlık samanlar, samanlığa emanet edilince...
Çeyizlik yorganlar, renk renk kumaşlarla kaplanınca...
Peynirler, tulumlara basılınca...
Oğlaklar boy atınca...
Bu defa yaz boyu tarlada yüzleri, elleri yanmış
kavruk benizli erkeklerin
renk renk giyinmiş,
al pullu eşarplı,
yanık tenli, elleri kınalı,
al yanaklı genç kızların,
düğünlerde halay çekmesidir.
Köyde yaşamak...
Vakti zamanı gelince her şeyi bir bir sırası ile yaşamaktır.