10 Ocak 2012 Salı

Eğitime İki Gün Ara

                                                                    Foto

Lisede okurken kar yağışının olduğu günlerde sabahları erkenden kalkar,
hemen camdan dışarı bakarak gece kar yağıp yağmadığını kontrol ederdim.
Gece kar yağmışsa veya ben uyandığımda henüz devam ediyorsa hemen televizyonu açar,
okulların tatil olup olmadığına bakardım.
Şanslıysak, zaten akşamdan haberimiz olurdu sabah hiç kalkmazdık.
Sabah bir yandan hazırlanır, bir yandan da gözüm televizyonda yeni bir haber olup olmadığına bakardım.
Artık evden çıkma saatim gelince ve haberlerde de ümit kalmayınca hazırlanır,
karlara bata çıka yavaş yavaş durağa yürürdüm.
Aslında hepimizin tahmin ettiği gibi o hiç gelmeyecek belediye otobüsünü
diğer arkadaşlarım de kendi duraklarında bekler.
Sonra herkes durduğu yerde biraz daha çok üşüyünce, yürümeye başlar böyle toplana toplana
en son durağa gelir ve hep beraber konuşup ne yapacağımıza karar verirdik.
Verdiğimiz kadarda hep binmemiz gereken bir sonraki otobüsü kaçırmamak ve
derse geç kalmamak için yürümek olurdu.
Şanslıyız ki bir sonraki otobüs biraz daha işlek bir caddeden kalkardı ve
bizim yürümekte bile zorlandığımız mahalle araları gibi değildi.
Buralar tuzlanmış ve temizlenmiş olurdu.
Bindiğimiz en son otobüsle uzunca bir yolculuktan sonra,
çoğumuzun ayakları, saçları, forması ıslak halde nihayet okulumuza varırdık...
Ama bazen daha kapıdan girer girmez, öğrencilerin azlığını ve
nöbetçi bir kaç öğretmen dışında başka öğretmen olmadığı dikkatimizi çeker, 
bu işte bir terslik olduğunu anlar ve
çok geçmeden de haber bize de ulaşırdı.
Evet, okul tatil edilmişti...
Biz mahalle aralarında zar zor yürürken,
otobüse yetişmeye çalışırken okul çoktan tatil edilmiş ve okul yönetimine bildirilmişti bile.
Evi yakın olanlar, çoktan eve tekrar gitme ve sıcak soba hayalleri kurarken
biz uzaktan gelenler bu habere sevinsek mi yoksa üzülsek mi bilemezdik.
Bazılarımız geldiğimize değseydi bari diye sitemler eder, hatta derse girelim diye teklif bile ederdi.
Ama şu var ki normal günlerde çıkamadığımız okulumuzda, tatil günlerinde de kalamazdık...
Biz de daha ısınamadan, ayaklarımız, formamız kurumadan bu defa dönüş yoluna çıkardık.
Dönüş sabah yolculuğumuzun aksine daha kolay olur,
yollar araçlar sayesinde daha işlek ve daha açık olurdu.
Biz eve gerisin geri döner, hemen sobanın başında biraz ısınır,
sonra dışarı çıkıp sabahtan beri çilesini çektiğimiz karda bir yandan oynar
biryan da yarın okula nasıl gideceğimizi düşünürdük.