Hayatta karşılaştığımız zorluklardan, taşıdığımız yüklerden söz edip
dururuz ya hep.
Bazen merak ediyorum bunların hepsini toplayıp
Bazen merak ediyorum bunların hepsini toplayıp
tartsak kimin yükü daha ağır gelir acaba.
Ağırlık birimi ne olur?
Kime göre ağır veya hafif olur?
Kime göre ağır veya hafif olur?
Kararı kim verir?
Tarifesi ne olur?
Tarifesi ne olur?
Bazı insanlar vardır mesela omuzlarında tüm yaşamının ağırlığı.
Yürüdüğü yer yoldan, geçtiği her yaştan toplana toplana gelen,
katlanan ağırlıklar.
Tüm yaşamı böyle geçmiş alışmış onlarla yaşamaya.
Tüm yaşamı böyle geçmiş alışmış onlarla yaşamaya.
Hepsini hayat boyu taşımış yüreğinde, omuzlarında.
Yük diye adlandırdıkları, ‘geçim kavgası’ deriz ya onun üzerine,
yokluklar, hastalıklar, yalnızlıklar, yitirdikleri üzerine.
Bazı insanlarda vardır ki henüz bu zorlukların hiç birisi ile tanışmamış,
ama yükü yok değil.
Ona da sorsanız o da kendince anlatır bir bir, yakınır.
Belki senin dert diye anlattıklarını anlamsız bulur.
Bazı insanlar vardır mesela, bu yaşında bile kaldıramayacağın kadar ağır
yüklerle daha senin yarı yaşında karşılaşır.
Şaşırırsın bu yaşında nasılda metanetli, nasılda dimdik diye,
bunca yükü nasıl taşıyor diye.
Bunun aslında yaşla, maddi durumla, sağlamlıkla alakası yok.
Gerçekte her insana taşıyabileceği kadar yük yükleniyor o kadar.