27 Aralık 2010 Pazartesi

Hala Birazcık Umut Var


Başımı kaldırıyorum,
önce her tarafı kaplayan simsiyah dumanı görüyorum uzaktan.
Kapkara bulutlardan bile daha kara.
Yavaş yavaş yaklaşıyorum bu defa insanın içine,
ciğerlerine dolan kokusunu duyuyorum.
Belli ki yolumun üstündeki okulun kaloriferleri yeni yakılmış
 öğrencilerini bekliyor.
Yüzüm asılıyor adımları sıklaştırıyorum dumandan kurtulmak için.
Sonra satılık çam fidelerini çıkıyor karşıma taze körpecik daha.
Sabah sabah ne güzel sürpriz diyorum kendi kendime,
biraz daha yürüyorum bu defa aynı okulun bahçesindeki çam ağaçlarının
kokusunu duyuyorum yağmurda ne de güzel kokuyorlar.
Yağmur damlaları ipteki boncuk gibi dallarına dizilmiş bir bir.
Yüzüm aydınlanıyor, kapkara sabaha inat.
Sonra düşünüyorum kendi kendime
hemen umudunu kaybetme diyorum.
Birazcıkta olsa hala umut var.